Yakut Taşı
Yakut Taşı ;Hindistan’da değerli taşların efendisi olarak kabul edilen yakut elmastan sonra gelen en değerli taştır. Yakut, erime noktası 2050 °C olan değerli bir taştır. Kırmızının çeşitli tonlarında olabilmektedir. Yakuta kırmızı rengini veren içindeki krom elementidir. Yakutun sertliği 9.0’dır. Elmas’tan sonra en sert taştır. Güzelliği ve sertliğiyle değerli taşlardan biri olan yakuta Hindistan’da ‘Değerli Taşların Efendisi’ adı verilmiştir. Amerika ve Avrupa’da çıkarılır. Hindistan ve Güneydoğu Asya Yakut’un anavatanıdır.
Evliliklerin 15. ve 40. yıldönümlerini simgeleyen Yakut taşının keşfi 2500 yıl öncesine uzanır. Bugün özellikle Burma, Tayland, Kenya, Tanzanya, Hindistan, Sri Lanka, Avustralya, Kamboçya, Afganistan, Pakistan ve Birleşik Devletler’de bulunmaktadır. Eski Hint geleneğinde taşların şahı olarak nitelenen yakut taşı, tarih boyunca en kıymetli taşlardan biri olmuştur. Bu taş özellikle içinde taşıdığına inanılan ateşli aydınlığıyla bir çok kesimin ilgisini üzerinde toplamış. Bu yönüyle yakut taşı, sonsuz aşkın önde giden sembollerinden olmuş. Sol ele takıldığında iyi talih getireceğine inanılan Yakut taşı, elmastan sonra en çok tercih edilen nişan yüzüğü taşları arasında da başı çekmiş.
Latincedeki ‘ruber’ kelimesinden ismini alan yakut taşı (ruby) kırmızı anlamına gelmektedir. Bu taşın içinde corondrum maddesi bulunduğunda ise, taş safir adını alıp renk değiştirmektedir. Kırmızı olduğu zaman ise yakut olarak kalır. Ancak bu durum dahi yakutun da sadece tek bir kırmızısı olduğu anlamını taşımıyor. Her ne kadar en değerli rengi kırmızı olsa bile, portakal renginden mora kaçan nice kırmızı tonu, yakutun içerdiği renkler arasında geliyor. Zamana dayanırlıkta sadece elmasla boy ölçüşemeyecek kadar dayanıklı olduğu bilinen yakut taşı, aslında kendi yumuşak tarafı da olan bir maden. İnanışa göre bir müzede veya mücevhercide bu taşın varlığını kaale almamak, onu es geçmek veya görmezlikten gelmek, garip biçimde taşın donuklaşmasına, sönmesine yol açabiliyor.
Yakut taşı geçmişte seçkinlerin kendilerini kötülükten koruyabilmek üzere taktıkları bir maden olmuştur. Ortalıktaki tehdidin yüksekliği, inanışa göre bu taşın karanlık kırmızılığını da körükleyen bir unsur olarak değerlendirilmiş. Söz konusu tehdit ortadan kalkınca ise taşın yeniden parıldadığına inanılmış. Bunun dışında yakut taşının kendine has bir hırsız önleyici yüzü olduğuna da inanılmış. Buna göre yakut taşı iyi niyetlerle ele geçirildiğinde, yeni sahibine de iyilik getirir, eğer hırs ve kötülükle edinilirse, onu ele geçirene kök söktürebilirmiş.
Yakutun kan dolaşımını canlandırıcı etkisi, bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi olduğu gibi kişiyi sınırlamalarından kurtardığına, kendinden fazla diğer insanları düşünmesine yol açtığına inanılır. Ruhsal gelişme, cesaret, liderlik, mutluluk duygularını arttırdığı da düşünülür.
Yorumlar -
Yorum Yaz