Definede Şelalenin anlamı; Ortalama 5 arşın yükseklikten dökülen bir şelale varsa önünde kazan dere vardır. Şelale suyu döküldüğü yere hazine koyulur. Aşağı değil yukarıdır.
Şelalenin aşağısında ise su bütün haşmeti ile dökülen yere ineceksin, su üzerine sıçrayacak kadar yaklaşacaksın, buradan baktığında karşı kayada birde işaret görürsün; sen ve işaretin tam ortasında yüklü miktarda hazine vardır.
Diğer Tecrübe: Şelalede define arıyorsanız öncelikle şelale gömü mantığını bilmeniz lazım, bir derede şelale varsa bu bazen şelale değil çağlayandır, çağlayanda para olmaz.
Özellikle uzun derelerde bir çok çağlayan, çavlan ve şelale yerleri olur. Bu derede para genelde şelalede olur. En çok şelale önünde kazan varsa işte sizin para arayacağınız yerdir. Bu sistem özellikle eşkiyalar tarafından çokça kullanılmıştır.
Hem çağlayan hem çavlan hemde şelale yapan uzun dere varsa bu derede şaşırmaca çok paralar vardır. Bunlardan birini bulursan buldum deyip gidersin ama esas parayı bırakırsın. Esas para bu derenin iç tarafına yapılmış mahzendedir. Bu mahzen kazan yapan şelaleye yakın olur yada kazanın içindedir.
Definecilikte önemli olan kavramlardan biriside şelalelerdir. Yapıları itibariyle doğal gizemi ve bir bakıma de emniyet telkin etmesi açısından selaleler ve çevreleri define gömüleri için en ideal konumlu bölgeler olarak tercih edilmişlerdir. Zira her şeyden önce belli bir yerleşim alanı olmakla daima define veya belirli bir kıymetli eşyayı saklayan kişinin göz önündeki güvenli noktasıdır. Bir başka tercih sebebi de ,şelale bölgeleri yeşillik,ormanlık ve dolayısıyla saklantılar için akla gelebilecek en müsait mekanlardan birisidir.
Şelalelerin bu anlamda sayabileceğimiz pek çok özelliğinin yanında, bir de antik dönemlerden bu yana bir kültür halinde sarkıp gelen suyun kutsallığı düşüncesini de ekleyerek, pek çok define saklayıcısının şelalelere neden bu denli ilgi duyduklarını daha kolay anlayabiliriz.
Şelalenin çevresine yapılan gömüler genellikle dış mekana yapılır. Zaman zaman rastlanılan yönüyle akan suyun direk yukarıdan boşaldığı kısım arakasında, yani suyun gerisinde olur diye söylemler varsa da şartlar elvermediği sürece bu çok mantıksızdır. Bu alanlar hem koruma açısından hem suyla beraber akıp gitme ya da korozyon açısından tercih sebebi sayılmamıştır.
İşin birde şu yönü vardır: Her arayıcının ilk aklına gelebilecek yer orasıdır. Fakat buna karşın şelale yakınlarında merkezle bağlantılı ve şelaleyi direk gören mekanlar içinde mağaralar ve korunaklar varsa buralar arama açısından çok daha fazla önem arz eder.
Burada en önemli konu şelale yanına bırakılması adet halinde olan sembollerin nitelikleridir. Biliyoruz ki şelale su özelliği olan bir yapıdadır. Ve Hz. İsa ile ilişkilendirilen önemli unsurlardandır. Dolayısıyla bu bölgelere bırakılacak define gömüsü yapılacak mezarların bu düşünce ve inanç doğrultusunda Hz. İsa ile alakalı semboller olması ilk akla gelecek ayrıntılardır.
Hz. İsa’yı ve Roma’daki gizli Hristiyanlık olgusunu göz önüne alınca ilk akla gelen sembol ”balık” olmalıdır. Bilindiği gibi balık aynı zamanda Romalı Hristiyanların tanınmamak için ve gizlilik ifadesi taşıyan balık sembolleri meşhurdur. Balık ayrıca Hristiyanlığın bazı dönemlerinde haç sembolü olarak kullanılmıştır.
Aslında yılan en büyük tılsımlardandır, yılan varsa burada korunmak istenen değerli bir yapı yada gömü olduğunu anlarız.
Şelalelerde kullanılan yılan figürü (yinede durumuna bakmak kaydıyla) bir tümülüs mezarı işaret ediyor olabilir. Yılan tek işlenmiş olabileceği gibi birkaç adet de işlenmiş olabilir. Bu da bize bir aile mezarlığının varlığını anlatır. Fakat genelde oyma yada kabartma bir dörtgen içine işlenen balık resmi ise buranın bir kaya mezar olduğunu gösterir.
Şelale ve çağlayanların define gömü kayıtlarında çavlan, çağlak, gürlevik, gürleyik, su-düşen, su uçtu, şarlak, uçan su ve gülleyik gibi anlamlarda kullanıldıkları da bir gerçektir.
Alt resimler şelale değil çağlayan ve çavlan olarak geçer. Kayıtta yada sistemli olarak yapılmış işaretlerde define yeri saklı olduğu yeri aslında belirtmiştir, çoğu kayıtlarda şelale ve kazan bazı kayıtlarda ise çağlayan bölümlerinde saklanmıştır. suyu arkadan öne doğru takip ettiğinizde hangisinde 3 tane varsa onu dikkate almamız en mantıklısıdır.
Definecilikte önemli olan kavramlardan biriside şelalelerdir. Yapıları itibariyle doğal gizemi ve bir bakıma de emniyet telkin etmesi açısından selaleler ve çevreleri define gömüleri için en ideal konumlu bölgeler olarak tercih edilmişlerdir. Zira her şeyden önce belli bir yerleşim alanı olmakla daima define veya belirli bir kıymetli eşyayı saklayan kişinin göz önündeki güvenli noktasıdır. Bir başka tercih sebebi de ,şelale bölgeleri yeşillik,ormanlık ve dolayısıyla saklantılar için akla gelebilecek en müsait mekanlardan birisidir.
Şelalelerin bu anlamda sayabileceğimiz pek çok özelliğinin yanında, bir de antik dönemlerden bu yana bir kültür halinde sarkıp gelen suyun kutsallığı düşüncesini de ekleyerek, pek çok define saklayıcısının şelalelere neden bu denli ilgi duyduklarını daha kolay anlayabiliriz.
Şelalenin çevresine yapılan gömüler genellikle dış mekana yapılır. Zaman zaman rastlanılan yönüyle akan suyun direk yukarıdan boşaldığı kısım arakasında, yani suyun gerisinde olur diye söylemler varsa da şartlar elvermediği sürece bu çok mantıksızdır. Bu alanlar hem koruma açısından hem suyla beraber akıp gitme ya da korozyon açısından tercih sebebi sayılmamıştır.
İşin birde şu yönü vardır: Her arayıcının ilk aklına gelebilecek yer orasıdır. Fakat buna karşın şelale yakınlarında merkezle bağlantılı ve şelaleyi direk gören mekanlar içinde mağaralar ve korunaklar varsa buralar arama açısından çok daha fazla önem arz eder.
Burada en önemli konu şelale yanına bırakılması adet halinde olan sembollerin nitelikleridir. Biliyoruz ki şelale su özelliği olan bir yapıdadır. Ve Hz. İsa ile ilişkilendirilen önemli unsurlardandır. Dolayısıyla bu bölgelere bırakılacak define gömüsü yapılacak mezarların bu düşünce ve inanç doğrultusunda Hz. İsa ile alakalı semboller olması ilk akla gelecek ayrıntılardır.
Hz. İsa’yı ve Roma’daki gizli Hristiyanlık olgusunu göz önüne alınca ilk akla gelen sembol ”balık” olmalıdır. Bilindiği gibi balık aynı zamanda Romalı Hristiyanların tanınmamak için ve gizlilik ifadesi taşıyan balık sembolleri meşhurdur. Balık ayrıca Hristiyanlığın bazı dönemlerinde haç sembolü olarak kullanılmıştır.
Aslında yılan en büyük tılsımlardandır, yılan varsa burada korunmak istenen değerli bir yapı yada gömü olduğunu anlarız.
Şelalelerde kullanılan yılan figürü (yinede durumuna bakmak kaydıyla) bir tümülüs mezarı işaret ediyor olabilir. Yılan tek işlenmiş olabileceği gibi birkaç adet de işlenmiş olabilir. Bu da bize bir aile mezarlığının varlığını anlatır. Fakat genelde oyma yada kabartma bir dörtgen içine işlenen balık resmi ise buranın bir kaya mezar olduğunu gösterir.
Şelale ve çağlayanların define gömü kayıtlarında çavlan, çağlak, gürlevik, gürleyik, su-düşen, su uçtu, şarlak, uçan su ve gülleyik gibi anlamlarda kullanıldıkları da bir gerçektir.
Alt resimler şelale değil çağlayan ve çavlan olarak geçer. Kayıtta yada sistemli olarak yapılmış işaretlerde define yeri saklı olduğu yeri aslında belirtmiştir, çoğu kayıtlarda şelale ve kazan bazı kayıtlarda ise çağlayan bölümlerinde saklanmıştır. suyu arkadan öne doğru takip ettiğinizde hangisinde 3 tane varsa onu dikkate almamız en mantıklısıdır.