Taş değirmenlerin define ile ilişkileri
Taş değirmenin yakınlarında, taş üzerinde, köpek ayak izleri olduğunu görebilirsiniz. İyi inceleyecek olursanız, dut ağaçlarını görürsünüz. Bu dut ağaçlarının karşı yönünde, tek bir armut ağacı olduğunu fark edersiniz. Son derece dikkatli tetkik edecek olursak, armut ağacının etrafında taş dizili olduğunu görürsünüz. Dizili taşların bir tanesinde, tek bir çizme resmi görebilirsiniz. Asıl dolu olan çizmeyi ise bu ağacın kovuğuna gizledik. Aynı yerde yakın civarda, üç adet dikili taşlarımız vardır. Bu dikili taşların alt tarafındaki çayırı görmeliyiz. Bu çayırın kenarında görülen çeşme bizim çır çır çeşmemizdir. Çır çır çeşmesinin suyunun düştüğü yerde, değirmenci stoyanın parasını içeren ibrik gizlidir.
Değirmenin önünde ise, bir çayır var, burasının çok çayır diye anıldığını ben çok kez duydum. Bu çok çayırın, alt tarafında bir kaya var, ve tek öküzü andırdığını fark edebilirsiniz. Bu öküzde tek bir delik ve bir derviş mevcuttur. Aynı öküzün yan tarafında bir arabanın aralarından ancak geçebilecek bir konumda olan iki adet kaya görebiliriz. Bu taşların tam ortasında dokuz şinik paramız gömülüdür. Bu kez tekrar değirmenimize dönüyoruz, değirmenin üst kısmında, bir alan var bu alanda iki büyükçe taş var birine atlarımızı otlamaları için bağlar idik. Diğerine ise bir eğer ve özengi resmi yaptık. Özengilerin altına yine bir miktar paramızı sakladık. Yine değirmenin üst tarafında bir kaya üzerinde bir eğer resmini görebiliriz.
Aynı kanarada iki delik gözleriz, bu deliklere yerimizin doğruluğunu gösteren üç adet ( müjde ) para koyduk. Değirmenin ocak başında yedi adet merdiven bulunmaktadır, merdivenlerin üçü orijinal dördü ise tarafımızdan yapılıp konulmuştur. Dikkat ederseniz yedi kiriş deliğini görürsünüz, değirmenin oluğu taştan olmakla beraber üç karıştır. Parayı gizleyen tapa ise bu oluğun içinde olduğunu çok dikkat ederseniz görürsünüz.
Bu oluğun karşısında bir kaynak bulunmaktadır, kaynaktan gün doğusuna doğru bir kuşak boyu ölçerseniz burada yine bir miktar paramız saklıdır. Kaynağın tam karşısında bir kaya var, bu kayanın içi dolu olup horasanla sıvalıdır. Yine yukarı doğru yol alıyoruz, yol üstünde masa büyüklüğünde düz bir taş görürüz, bu kayanın üstünde dikine zincir baklaları olduğunu görürüz. Bu kayanın dört köşesinde ise halkalar vardır. Bahis konusu bu kaya bir kapak taşı olup altının mağara olduğunu rahatlıkla görebiliriz.
Bu mağara iki yüz koyunu alabilecek genişliktedir. Öküzlerin güneyinde, üç adet toplama tepeler görürüz, ortadaki tepenin toprak ve taş karışımı olduğunu anlamakta hiç gecikmezsiniz. Bu tepenin üstünde dikili bir taş olup içi dolu ve horasanla sıvalıdır. Tepenin içini açarsanız on altı tüfek on altı bıçak on altı tabanca olduğunu görürsünüz. Asıl zenginliğin bunların altında olduğunu anlamanız için kazıya devam etmeniz gerekir.
Bu yerden yine güneye devam edersek bir küçük alan ile karşılaşırız. Burada pehlivan kayaları görürüz, pehlivanların birinde koç kafası ve leğen, diğerinde ise domuz kafası ve ibrik görürüz. Buradan kopana nın yanına gideceksin, buraları çok iyi araştırman gerek, burada bir insanın sığabileceği bir kovuk olacak. Burası benim yattığım yerdir, kafa kısmının üstünde bir istavroz gözlemen gerek. Burada paramız mevcuttur, burayı uzanarak dirseğimin altına ve popo mun altına para koyup sıvadım.
Yukarıdaki kanarada bir keçi patikası var burada bir koltuk kayası görebilirsiniz paralarımız zengiyanın altındadır. Aynı yerde elma içinde istavroz mevcuttur, istavrozlu elmada üç adet para sıvalıdır buranın kanıtı budur. Koltuktan bakınca bir yarık göreceksin yarığın olduğu yere gel, bu yarıktan aşağı doğru baktığında bir alanlık göreceksin. Bu alanda iki çizme dolusu paramız vardır,koltuğun önünde bir delik birde istavroz görürüz, istavrozu kırman halinde bir miktar zenginliğimiz akar.
Aynı yerde bir el, bakırı tutar konumdadır gerçek dolu olan, para ihtiva eden kazan ise hemen altındadır. Buradan derenin yukarı kısmına doğru yani kurt kaya ya kesik taş mevkine doğru kırca ali patikası sudan gidilecek ta ki kuru dereye ulaşana dek. Karşı yönde bir yaban kirazı gözleriz, burada iki tüfek ve bir bıçak görürüz. Burada da bir miktar emanetimiz vardır, emanetler çanta içindedir.
Buradan değirmene doğru gidiyorsun, değirmene ulaşılması halinde taş üzerinde üç adet köpek ayak izini görebiliriz. Köpek izinden değirmenin eşiğine kadar bir reali ( reola ) saklıdır. Bu realiler seni değirmenin duvarlarına götürür paraların bittiği yerde büyük meblağımız gömülüdür. Değirmenin aşağı yönünde bir alanlık gözleriz, bu alanlığın tam ortasında bir şinik paramız gömülüdür.
Tekrar değirmene gelecek olursak yakın civarda büyük çe bir istavroz görmeliyiz bu istavrozda da paramız mevcuttur. Dereye inilmesi halinde dört adım mesafede margarita gömülmüş, bunun karşısında üç adet kavak ağacı görür, aynı yaşta olduklarını fark ederiz. Değirmenin çarkının dönmesi halinde aynı zamanda kavak lara su veriri, her ağacın altında bir miktar emanetimiz gömülüdür. Bunlara dört adım mesafede bir kaynak olduğunu görürüz, bu kaynaktan bir bel kuşağı mesafede bakırı andıran bir kaya görürüz, paramızda malum olan yerdedir.
Tekrar değirmene giriyorsun değirmencinin ocak başında oturduğu yeri görürsün, diz boyu kazarsanız paramıza ulaşırsınız. Değirmenin civarında kovan kaya diye anılan yer ağzına kadar doludur, aynı yerde yazılı bir taş gözleriz, burada ise beyaz paramız mevcuttur. Değirmenin savağını geçtiğimiz zaman, karşıda keçi yolunu görür takip ederiz, bu yoldan kanaranın yanında yüz elli kadar koyun alabilecek bir mağaraya ulaşırsın.
Aynı kanaranın boyundan devam ederseniz, ilerde minareye benzeyen bir kaya görürsün. Bu kayada büyük çe bir istavroz olduğunu gözleriz. Buradan yukarı doğru devam ediyorsun, belirli bir mesafe sonra, tekrar bir mağara göreceksin, bu kez üç yüz koyun alabilecek büyüklükte, ve kapısında direk vardır.
Kanaranın yanını bırakmaksızın devam ediyorsun, ta ki yedi merdiveni görene dek. Merdivenlerden bir çayıra çıkacaksın, sağ tarafa baktığın zaman fırın ağzına benzeyen başka bir mağara göreceksin. Bu mağaraya diz üstü girilir, üst tavanı tetkik et ( kulunk ) diye bir yazı görürsün, tam altında ise altın saplı ağsa sapı çemşirden ( şimşir ) onun içinde altın stoyanın kitabı mevcuttur, üç mühür ile kaplıdır.
Aynı bölgede on iki civcivli tavuğu yaptık, civcivin biri tavuğun sırtında, sırttaki civcivin baktığı yönde paramız mevcuttur. Yine bunlara yakın civarda bakraçlı bir kız vardır, yine altında paramız mevcuttur. Aşağıya bakman halinde ıhlamur ağacına çivi çakılıdır, iyi dikkat ederek incelersen dal dirsek yapar, tam altında emanetlerimiz gömülüdür. Kanaranın üst tarafında kızılcık ağacına dayalı işlenmiş bir taş görürüz, burası Emin ovun mezarıdır. Mezarın bel kısmında iki tabanca ve üç kuşak dolusu para gömülüdür, kafa kısmından bir adım mesafede kayayı kaldırırsan burada da yine paramızı bulabilirsiniz.
Bunlara yakın yerde yedi merdiven var yukarı çıkılması halinde küçük bir delik görülür. Burada bir ateş yakacak olursan dumanın çıktığı yerde, bir tas dolusu değerli taşlar ve çok miktarda paramız mevcuttur. Bu civarda göreceğin her işaretin altında, otuz okka paramız vardır. Tekrar değirmene dönelim, burada bir kanara var kanaranın hemen altında yarım bir ot tepesi var, aynı yerde beş kişinin sığabileceği bir kuruluk var bir yağmurluk kadar. Nişan mahiyetinde, tarafımızdan yapılmış iki adet delik gözleriz, deliklerin derinliği ise insan kolunun dirsek kesimi girecek kadardır. Aynı kayanın üstünde bir istavroz görebiliriz, işte para yeri buradadır.
Tekrar değirmene dönüyoruz, oldukça yakınlarda dut ağacı gözleriz, dur ağaçları üç adettir. Ağaçların birine yakın mesafeden on dört adet gümüş mermi atılmış durumdadır. Bu ağacın altında on yedi okka paramız gömülüdür, çok yakınlarında bir kaynak gözleriz, kaynağın karşı görüntüsü, fayton biçiminde olduğunu fark edebilirsiniz. Bu fayton gibi görünen kısmında küçük bir mağara görülür, işte gerçek ve de büyük zenginlik bu mağaranın içindedir. Mağaramızın yedi adım yol boyunda bir dere taşı gözleriz, bu taşın altında yirmi bir okka paramız gömülüdür.
Bu kez doğu yönüne doğru devam ediyoruz, çıplak bayırı takip edip dereye ulaştığınızda, karşı tarafa bakıyoruz. Tahmini iki bin adet öküzü andıran beyaz kayalar görebiliriz, buralarda beyaz mülver ağacını görebiliriz, bu kez suyun boyuna doğru devam et, kısa bir yürüyüş sonucu elli sekiz karışlık bir şelale ile karşılaşırız, yukarıda bir istavroz ve bir piştov görebiliriz, istavroz yine tapa olup içi doludur. Gerçek tabancada buradadır, buradan aşağı doğru bir yokuş var, yokuşun eteğinde bir binek taşı olduğunu görürüz.
Binek taşından otuz beş adım mesafede bir sofra kayamız vardır, üstünde yedi kaşık yedi çatal yedi somun dilimi, orta kısmında taş içinde bir buçuk balık var, balıkların biri dış kısma diğeri iç kısma doğru bakar konumdadır. Çerkez bıçağı taştan aşağı sarkar durumdadır. Bıçağın sarktığı yerde bir tas dolusu paramız gömülüdür, sofra kayamıza üç basamakla çıkılır, birinci basamağın altında beyaz paralar mevcut olup altında ise altın paralar vardır.
Sofradan on sekiz adım yukarı istikamette kayalıklar vardır, burada dikili olan kayaya dayalı bir taş var, tam aralarında üç yük Osmanlı parası var. Sofraya oturulması halinde karşı yöndeki yokuş yönüne doğru bak, burada dikili bir taşımız vardır, bu taş istavrozludur, bu taşta da yine bir miktar paramız vardır. Soframızın altında bir dolap var, bu dolapta el ile öğütülen kahve değirmeni var. Burada bir ters gemi var, direklerin ulaştığı yerin yosunlu olduğunu görebiliriz. Sofranın tam altını merkezi kısmını kır ve paraları al.
Sofradan otuz beş adım mesafede bir karaca resmi karşı yönde ise kuru dere kalır. Karacanın baktığı yönde bir pergel olduğunu gözleriz, pergelin olduğu yerde kırk dört okka altın paramız gizlidir. Doksan beş adım yukarı istikamette avcıyı görebiliriz, karacaya nişan alır konumdadır, esas dikkat edilecek husus nişan aldığı yönde gemiye benzeyen bir kaya var.
Gemi batıya bakar konumdadır, üst kısmında sarı gölümüz vardır. Bir su geminin üstünden akıyor, o kırmızı taş ta yazılı kanaraya dayalı gemi üç direkli, orta direği kırık, kırık direğin altında yetmiş reali var daha alt kısmında telde dizili altından yapma üç at nalımız var, çok yakınında istavrozlu bir taş gemiye doğru bakar konumdadır. Burada da yine emanetlerimiz vardır. Burada aydınlık yapan bir delik görülür, içine üç tek para koyduk bu paralar buranın ispatı mahiyetinde dir.
Gemi kayada bir heybe resmi var, üç küfe dolusu bir fıçı dolusu paramızda buradadır. Geminin alt kısmında kantar resmi vardır, onun altında bir taş daha var bu daha çok kaçak ambarına benziyor. Büyük istavroz var bir zincir resmi var ucuna ise bir taş tutundurulmuş, taşın altın da ise yine paramız gizlidir. Beş yüz adım ilerde bir büyük çam ağacı, bir kantar kırk dört okka çeker vaziyette, aşağısında başka bir ağaç vardır, içinde bir çizme paramız gizlidir. Geminin olduğu yerden derenin karşı tarafına doğru bak, burada kayada bir delik olduğunu görürüz, geminin üstündeki yolda çingeneler orak biçmeye gidiyor, burası oldukça yankı yapan bir yer. Yolun düzlüğünde iki değirmen taşı ile karşılaşırız, saklı olanın altında paramız vardır gizlidir.
Buradan yine sofra kayasına dönüyoruz, sofradan aşağı istikamete doğru gidiyoruz, kısa bir müddet yürüdükten sonra karşımıza kapı biçiminde kayaları görürüz, araları çingene kiremidi ile işlenmiş, burada yine zengin kaynağımız mevcuttur, Bulgarca yazılı. Buradan tekrar sofra kayaya dönüyoruz, derenin karşı yönüne bakıyoruz, üç kişi birbirine bakar konumda resimlendi, aynı yerde siyah bir çatlak var keçi ipine benziyor, yukardan yere kadar ulaşıyor, bu çatlak çok önemlidir.
Yerde bir sandık gömülü içinde takım taklavat ve birkaç kitap mevcuttur. Kanaranın üstünde bir burgu, sapı dört karış uzunluğunda, sonunda bir gege ( çengel ) uzunluğu sekiz karış aralarında kıymetli emanetlerimiz vardır. Buradan aşağı inmen halinde burasının çok kötü bir yer olduğunu fark edeceksin. Baş kısım düzlüktür, bu düzlükten aşağı kısımda yedi merdiven bulunmaktadır.
Merdivenlerin olduğu yerde ana kaya ya boynuzlu bir hayvan resmi yaptık, merdivenler ve ana kaya arasında bir boşluk var, bu arada ise bir insanı andıran kaya ile karşılaşırsınız, bu insan kayada bir işaret bu kayayı ölç, buradaki emanetimizin miktarı yedi katır yüküdür. Derenin alt kısmından haydut pınarına ulaşırız, burada delik bir kaya görürüz, bu delikten su akıyor, su tatlı sudur içilir.
Bu deliğin yakınında bir kazan ve iki pipo resmini görürüz. Çift kızılcık bölgesi veyahut kırmızı bataklık, burada kanara boylarında kırmızı su akar. Bu bataklıktan zincir geçirdik, tam orta kısmından dört köşe taş ile sıkıştırdık, bu taşın altında bir testi paramız saklıdır, zincirin her iki ucu da parayı gösterir. Zincirlere yakın civarda kaya üzerinde bir delik ve bir istavroz bulunmaktadır, Bir domuz kafası sanki bir yerlerden çıkmaya çalışıyor, in aşağı bak, buradan adını her zamanki olduğu gibi benim toplu çayır dediğim çayıra gidiyorsun. Kaynağın yanındaki patikayı rahatlıkla görüyorsun, işe o patikayı takip ediyorsun.
Sağ yönde bir mevzi var, mevziden baktığın yönde iki çayır olduğunu görürsün, bu iki çayırın arasında bir geçit bulunmaktadır, çelenklerin karşısında bir dikili taş var, iyi tetkik edilirse sanki bir papazı andırıyor. Bu papaza yakın bir höyük var, boyutu iki mezarın büyüklüğündedir, burada biraz eşelenecek olursak bir şiş buluruz. Bu şiş demirdendir, şişi aldığın yerden kuzeye doğru yürü, bir kaya göreceksin, sarıklı Türk e benziyor. Türk ten yedi şiş boyu kuzeye ölç, burada bir yaban kirazı var, üç çelenk yan yana bir hilal ortadaki çelenk çok önemlidir.
Üç kiraz bir alanda aralarında emanetler mevcuttur, sazlık alanda bir kanara göreceksin, aynı köpeğe benziyor, köpeğin baktığı yönde bir avcı karacaya nişan almış konumda, bir insan yedi katırı yedeğinde çeker vaziyette, Bunlara yakın bir kaynak var, burada yedi boynuzlu geyiği buluyoruz, boynuzların gösterdiği yönde yedi basamaklı merdiveni görebiliriz. Yukarıda birbirine yakın olan iki kaynağı buluruz, kaynaktan çıkan suların birleştiği yerde bir taşta, kuyruksuz kertenkeleyi görürüz, onun altında bir miktar paramız gizlidir.
Kaynak sularının aktığı yöne doğru takip edecek olursak beş filizli ağacı görürüz, filizlerin birinde çingene çivisi çakılıdır, çivinin çakılı olduğu filizin altında paramız gömülüdür. Çok yakınların da kaya üzerine katır nalı yaptık, tam orada yük dolusu emanetimiz vardır. Çelenkler sazlık alanın üst kısmındadır, gün doğusunda siyah bir taş görürüz, rengi itibarı ile Arap kafasını andırmaktadır, sazlı alan ve dere arasında haydutların hora meydanı vardır. Tam karşı yönde bir yarık göreceğiz, bu yarığın arasında bir köpek eğilmiş avcıya bakar konumda resim edilmiştir.
Bunlardan biraz yukarıda bir derviş bir katırı yedeğinden çeker vaziyette yaptık, yalnız bunlar kovuğun içindedir. Dervişin ağzında bir pipo var, başında bir sarık taşır konumdadır, gerçek o ki sarık tapadır. Ayaklarının altında ise beyaz para vardır. Bunların karşısında soğuk pınarımız var, karacanın üstünde orak biçen üç kadını görebiliriz,kadının biri elini kaldırmış, elliği elinde, karşılarında ise markovun deliğini görürüz. Yağmur yağması halinde mevziden akan su yedi basamağın yanından akar, merdivenler doğaldır. Merdivenlerin aşağısında horasan vardır, horasan yerin doğruluğunun ispatı içindir.
Ufak aydınlık bir alanda güvem lik olduğunu görürüz,bir çatlakta olan kır çiçeği hemen dikkatinizi çeker, bu çiçek mağarayı aydınlatıyor, mağaranın etrafını iyi araştırın, gizli vadimiz buradadır,vadiye girecek olursan kambur nineyi görürsünüz. Bu vadiden yarım saat ilerde haydut çeşmemiz vardır, bu çeşmenin etrafı gürlüktür. Karşıda ise bir kilise olduğunu görmekte pek gecikmeyeceksiniz, bu kilise derenin diğer tarafındadır ve Bizanslardan kalmadır.
Çeşmenin on adım solunda bir patikayı gözleriz, çeşmenin üstünde bir tarak görürüz, çeşmenin az ötesin de ise bir otluk alan vardır. Taş ve toprak karışımı alçakça bir tepecik göreceksin, burada ise sandık dolusu paramız var, miktarını sayma gereği duymadım öylece üstünü örttük. Buradan ormana doğru otuz beş adım sayarsan beş kişinin ancak sığa bileceği genişlikte bir kovuk göreceksiniz. Çeşmeden bir saat mesafede kırmızı duvarımızı göreceksiniz, Jidor çayırında fırın ağzı gibi bir mağarada iki aslan görürüz, aslanlar birbirine bakar konumdadır, odalar ise doğudadır. Burada bir haç resmi göreceksiniz, burada bir alanlık gözleriz hemen bir kayada bir el bir de sakat yengeç resmi görürsünüz.
Yorumlar -
Yorum Yaz